Sanatın eğitici yanına gelince; bu kendiniz için olduğu kadar, hattâ ondan daha çok, çocuklarınız için gözeteceğiniz en önemli kültür konularından biridir. Sanat zevki aşılanmaktan uzak kalmış bir kimsede, ince duyguların, yüce düşünüşlerin, derin sezişlerin, bütün bütün değilse bile, az çok eksik kalacağı bir gerçektir. Vücudun gelişmesi, sağlık içinde yaşayabilmesi, sağlam kalabilmesi için nasıl çeşitli besinler gerekiyorsa, ruhun, manevi erdemlerin, kutsal duyguların gelişmesi için de sanat sevgisi, sanat anlayışı, sanat ilgisi gerekir. Yavrularınızı vücut bakımından sağlam birer insan olarak yetiştirmek isterken, onların ruh, heyecan, duygu bakımından da yücelmelerini göz önünde tutmak her ana-babanın aynı derecede önemli ödevleridir. İşte, bunu sağlayacak olan da sanattır.
Çocuklarımıza sanatı sevdirmeye, onlara bir sanat eserini anlamaları için gerekli bilgileri vermeye çalışırken, kendilerinin de heveslerine, eldeki imkânlara göre, bir sanat dalı ile uğraşmalarını da düşünmeliyiz. Böyle bir uğraşı onlara hayatı, tabiatı, insanları daha çok sevdirir, hayatın, tabiatın güzelliklerini, insanların derin, yüce düşüncelerini daha iyi anlamalarını sağlar; bu anlayış genişliğine, seziş, duyuş derinliğine varmış bir kimse de hayatta kendini daha mutlu görür.
Hele çocuğunuzda sanata karşı büyük bir heves, doğuştan bir kabiliyet varsa onun bir sanatçı olarak yetişmesine de imkân vermelisiniz. Nice büyük sanatçılar, çocukluklarında duydukları hevesin anaları, babaları eliyle geliştirilmesi sayesinde yetişmişlerdir. Buna karşılık kimbilir gene nice sanat kabiliyetli çocuk, analarının, babalarının, yanlış bir düşünüşle, onların heveslerini kırmaları, gelişmelerine, yetişmelerine imkân vermeyişleri yüzünden sönüp gitmişlerdir.